gönlümüz gibi
Karanlığa resmini çizmekteyim
Şimdi her şey yerli yerinde
Bir Piyano sevgimizi anlatıyor uzaklardan geceye
Gönlüm gibi, gönlün gibi
Gönlümüz gibi
Yitik bir çocuk gibiyim dağların ardında
Masum, ürkek, telaşlı…
Meçhullerdeyim
Bir güvercin uçuruyorum yüreğimden
Çağı pisliğine bulaşmamış
Gönlüm gibi, gönlün gibi
Gönlümüz gibi…
Maziye bakıp hatıralarımızı yoğuruyorum
Bir altın ustalığı inceliğinde
Haddeden geçirip tekrar yerine bırakıyorum
Gürültü…
Yine sis çöküyor geceye…
Kömür tozları, çirkin yüzler, boz bulanık bir gelecek
Yine kavgalar olacak
Yine insanlar ölecek biliyorum
Yine gözyaşı, yine çatılmış kaşlar
Yineler hep geri gelecek
Zıpkın gibi çöreklenecek günün en güzel saatlerine…
Yine meydan yangın yeri…
Gidenler ses vermeyecek biliyorum
Üç boyutlu zamanın derinliklerinde arıyorum seni…
Beynimin en bakir yerlerini verdim sana
Leylaklarla geldim sana
Güllerle geldim sana
Bir tek onlar
Bir tek anlar
Bir tek onlar beni anlar
Gönlüm gibi, gönlün gibi
Gönlümüz gibi…
Bir askerlik hatırası
Bünyamin DÜNDAR /Tatvan
Ağustos 14, 2007 4:10 pm
Kardeşim ilham ve tavsiye alacağız zatınızdan ve arada sitenizden kaçamaklar tabii hakkınızı helal ediniz emeklerinizi daim eylesin Rabbim.
Ağustos 14, 2007 4:16 pm
Ensar Kardeş, amin.
Fakat, bizim yapmaya çalıştığımız sadece sizlere ikram etmek.
Ev sahibinin görevi misafirini ağırlamaktır.
Görevini yapıyor diye kişiye taltif gerekmez.
Fazlası var ise, ZİYADE olsun! yeterlidir.
Burada paylaşılmış hislerden paydamız uyuşuyorsa ne mutlu.
Rabbim emeklerimizi zayi etmesin.
Selam ile.